Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Almanya’daki Deniz Feneri e.V. Derneği’nin Türkiye bağlantılarını araştırmak amacıyla Türkiye’ye gelerek eski RTÜK Başkanı Zahid Akman ile Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman’ı sorgulamak isteyen Alman yetkililere izin verilmediğini resmen açıkladı.
Ergin’in iznin niye verilmediği konusunda herhangi bir gerekçe açıklamaması dikkati çekti.
CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, Frankfurt Savcılığı Sözcüsü Doris Muler-Scheu’nun, Almanya’nın Türkiye’deki Deniz Feneri davasında bir Alman polis ve bir savcının Karaman ve Akman’ın soruşturmasını talep ettiği, ancak Türkiye’den “ret” yanıtı aldığına ilişkin demecini 22 Aralık 2009’da TBMM’ye taşıdı.
Dibek’in soru önergesine 17 Mart’ta yanıt veren Ergin, Alman makamlarla Türk makamlar arasında yaşanan adli yardım sürecini şöyle açıkladı:
ALMANLAR İSTEDİ umre turu AMA...
“Frankfurt Bölgesel Mahkemesi Savcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında, bakanlığımızdan adli yardım talebinde bulunulmuştur. Evrak Ankara Cumhuriyeti Başsavcılığı’na gereği için iletilmiştir. Frankfurt Bölgesel Savcılığı’nın 20.01.2009 tarihli 6350J2L01 07/08 sayılı adli yardım evrakına ilişkin işlemler, adli yardım talebiyle Almanya Federal Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği’nin 21.04.2009 tarihli üst yazısı ekinde 24.04.2009 tarihinde bakanlığımıza ulaştırılmış, herhangi bir eksiklik ya da çeviri hatası olup olmadığı incelendikten sonra 30.04.2009 tarihli yazıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmiş, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 05/05/2009 tarihli yazısıyla, evraka konu bazı işlemler bakımından ek bilgi talep edilmiştir.
SAVCILIK RIZASI
Adli yardım talebinin sağlıklı ve süratli bir şekilde yerine getirilmesine yönelik olarak, 06.05.2009 tarihli yazımızla, Almanya Federal Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği’nden, talep edilen ek bilgilerin tamamlanması amacıyla keyfiyetin Frankfurt Bölgesel Mahkemesi Savcılığı’na ivedilikle iletilmesi ve sonucundan bilgi verilmesi istenilmiş olup, Büyükelçiliğin 04.08.2009 tarihli yazısı ekinde alınan evrak, 06.08.2009 tarihli yazımızla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletilmiştir.
Ceza İşlerinde Karşılıklı Adli Yardım Avrupa Sözleşmesi’nin 4’üncü maddesinde yer alan hüküm gereğince, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı rıza gösterdiği takdirde, Alman makamları hazır bulunabilecektir.
GEREKÇESİZ RET
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Almanya’da görevli bazı yetkililerin adli yardım evrakıyla ilgili olarak Türkiye’de yapılacak hukuki işlemlere dahil edilmesine, hazırlanan soru kataloğundan zanlılar ile şahitlere soru sormalarına izin verilmesine yönelik talebin uygun bulunmadığına ilişkin yazının, bakanlığımızın Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne 20.10.2009 tarihinde gönderilmesi üzerine, talebin uygun bulunmadığı Alman makamlarına 20.10.2009 tarihinde iletilmiştir.
Adli yardım talebine ilişkin işlemler Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yerine getirildiğinden, daha sonraki süreçte yapılan işlemlere ilişkin olarak bakanlığımız Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü bünyesinde başkaca bir bilgi bulunmamaktadır.”
BAKANLIK SAVSAKLADI
22 Aralık’ta sunduğu soru önergesinde iznin hangi gerekçelerle verilmediğini soran CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, aldığı yanıtı değerlendirdi:
“Ret gerekçesini sordum, ancak gerekçesinin ne olduğu söylenmemiştir. Ret gerekçesinin hukuki gerekçesi olsa bizimle paylaşacaklar. Hükümet istikrarlı şekilde, tavrını bozmadan olayı örtbas etmek, gizlemek istiyor. Deniz Feneri gerçeğinin öğrenilmesini engellemek istiyor. Alman makamlarının adli yardım anlaşmalarının gereği ilettiği talebe karşın bakanlık bu işi savsaklamış. ‘Eksik bilgi var’ diye 4 ay oyalamış. Açıkça uluslararası anlaşmalara aykırı davranmış. ‘Ret gerekçesi devlet sırrı mıdır’ diye, ‘ulusal çıkarlarımıza aykırı olduğu için mi açıklanmadı’ diye yeni bir soru önergesi vereceğim.” (Milliyet)
Kategori : GÜNCEL