Aldığı bir kararla Türkiye'ye soykırımcı damgası vurmaya çalışan İsveç meclisinin sicili pek de temiz çıkmadı. Çünkü İsveç parlamentosunun tarihinde soykırım kadar korkunç bir suçun imzası duruyor: "Zorla kısırlaştırma". İsveç meclisi kararıyla 1935-1967 yılları arasında yüzde 90'ı kadın 63 bin İsveçli kısırlaştırıldı. Kısırlaştırmanın nedenleri ise kurulmakta olan endüstri toplumunun gerektirdi cinsel takviye ği sağlıklı işgücünü yaratmak ve bu aşamada gereksiz sağlık harcamalarından kurtulmak için kalıtımsal hastalık sahibi kişilerin çocuk sahibi olmalarını önlemek. 1934'te İsveç meclisinde alınan bir kararla kalıtımsal hastalığı, psikolojik rahatsızlığı olanlar, alkolikler ve herhangi bir şekilde "sosyal yaşama uyum sağlayamayacağı" düşünülen kişiler bazen zorla bazen ikna yöntemiyle bazen de aldatılarak kısırlaştırıldılar. İsveç meclisinde kısırlaştırma için çıkarılan yasa sosyal ve tıbbi olmak üzere üç ayağa dayanıyor.
APANDİSİT AMELİYATI DİYEREK...
1934 yılındaki yasa etnik grupları da içine alıyor. Yasa kapsamında Kuzey Avrupa'da göçebe yaşam süren Romanlar, Tatarlar ile İsveç, Norveç ve Finlandiya'nın kuzeyinde yine göçebe yaşam süren Japonlar da nasibini almış. Birçok kadının apandisit ameliyatı yapacağız diyerek kısırlaştırıldığı belirtilirken, kısırlaştırılması teklif edilen kadınların bilgisizlik ve cahillik nedeniyle nasıl bir korkunç planın bir parçası haline getirildiklerini bilmedikleri belirtiliyor.
KISIRLAŞTIRMALAR FİLMLERE KONU OLDU
2007 yılında kısırlaştırmaları konu alan "Yeni İnsan" (Den nya manniskan) adında bir film (solda) yapıldı. Ayrıca 2008 yılında da aynı kısırlaştırmalar konusunu ele alan "Walborgs Ungar" adında bir belgesel film (sağda) daha yapıldı.
ÖJENİK HAREKET NEDİR?
20'nci yüzyılın ilk yarısında çok sayıda taraftar toplayan öjeni teorisi, sakat ve hasta insanların ayıklanması ve sağlıklı bireylerin çoğaltılması yoluyla bir insan ırkının "ıslah edilmesi" anlamına geliyor.
Kategori : DÜNYA